Kemal Gözler, Hukukun Temel Kavramları

adminmost-bet-giris.xyzsitesi mar

Kemal Gözler, Hukukun Temel Kavramları

Mahkeme ilamlarının icaplarına göre eylem ve işlem tesis etmeyen idare aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde tam yargı davası açılabilir. [676]   Madde 111 – Ceza vermek salahiyetini tecavüz ederek ve bilhassa hak edilmemiş veya müsaade olunmamış bir cezayı kasten verenler beş seneye kadar hapsolunur. [537] Madde 111 – Ceza vermek salahiyetini tecavüz ederek ve bilhassa hak edilmemiş veya müsaade olunmamış bir cezayı kasten verenler beş seneye kadar hapsolunur. Askerler karakol, karakol nöbetçisi, devriye, nakliyat muhafazası hizmetlerinde veya asayişi temin için görevlendirildiklerinde aşağıda gösterilen hallerde silah kullanmaya yetkilidirler. [496] Ömer İzgi, – Zafer Gören, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Yorumu, C.I, Ankara, TBMM Yayını, 2002, s.222 vd.; İbrahim Kaboğlu, Özgürlükler Hukuku, İstanbul, Afa yayınları, 1993, s.142; Halil Kalabalık,; İnsan hakları Hukuku, İstanbul, Değişim Yayınevi, 2004, s.287 vd. [455] “‘Sözleşme’ terimi, İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Sözleşmeyi ve buna bağlı protokolleri ifade eder” (İçt.m.1/a). [420] Liselerden yukarı okullarda okuyan askeri öğrenciler kastedilmektedir. [354]  Soruşturmada yapılacak işlemler konusunda geniş bilgi için bkz.

Özel hayat hakkı, hayatını bizzat ve bağımsızca yönlendirme ve istediği şekilde yaşayabilme ile kendisine sakladığı bilgi, duygu ve olguların gizliliğinin korunması konularını, aile hayatının gizliliği, evlenme hakkını ve cinsel yaşam özgürlüğünü kapsar[611]. Anayasa’nın “özel hayatın gizliliği” başlıklı 20/I’ maddesine göre; “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz”. Mahkeme’ye göre, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı bir toplumda, türleri, süreleri ve infaz şekilleri itibariyle önemli olarak değerlendirilebilecek bir zarara yol açmayanlar hariç, “ceza” adı altında uygulanabilecek özgürlükten mahrum bırakan cezalar, “suç isnadı” kapsamına girmektedir. Davanın ciddiyeti, taraf Devletlerin gelenekleri ve AİHS’nin kişinin fiziksel özgürlüğüne atfettiği önem bunu gerektirmektedir[600]. Hal böyleyken taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde idari bir kararla kişi özgürlüğünün sınırlanmasına engel olan hükümler bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması ve çatışma halinde hangi normun uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir. Mahkeme, askeri disiplin yaptırımının, Sözleşmeci Devletlerin silahlı kuvvetlerdeki normal yaşam şartlarından açıkça ayrılan kısıtlama biçimini alıp almadığını tespit etmek için, tartışma konusu ceza veya tedbirin niteliği, süresi, etkileri ve uygulanma tarzı gibi çeşitli faktörleri dikkate almaktadır. Maddesinden aldığı yetkiyle, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununda, idari kararla kişi hürriyetini sınırlayan bazı düzenlemeler yapmıştır. Maddede öngörülen özgürlük kısıtlamasının içeriği bireyin fizik yahut beden özgürlüğü; diğer bir deyimle, bir yere kapatılmaması, tutulu (yakalama, gözaltı vb.) veya tutuklu bulunmaması hakkıdır[544].

Maddesinde; vatan hizmetinin her Türk’ün hakkı ve ödevi olduğu, Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceği belirtilmiş, 1111 sayılı Askerlik Kanununun 1. Maddesiyle de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her erkeğin askerlik yapmaya mecbur olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine Anayasada yer alan ve temel hak ve özgürlüklerle ilgili olan istisnaların bir çoğunda “askerlik hizmeti” yer almıştır. Askerlik hizmetinin kendine özgü koşulları, özellikle ceza ve disiplin hukukunda, genel hükümlerden ayrılmayı gerektirmiştir. Askerlik hizmetinin gerekleri gözetilerek hem idari hem de ceza hukuku alanında özel yasalar yürürlüğe konulmuş,  bununla da yetinilmemiş, askeri suçlar, disiplin suçları  ve idari işlemlerle ilgili  özel görevli askeri mahkemeler kurulmuştur. Maddelerinde güvenceye bağlanan masumiyetkarinesinin birinci boyutu, kesinleşmiş mahkeme kararıyla suçluluğu tespitedilene kadar hiç kimseye suçlu gibi muamele edilemeyeceğini ifade etmektedir.Dava konusu kurallarla Başkana tanınan yetki içeriğinçıkarılması ve/veya erişimin engellenmesikararı verilmesinden ibarettir. Her ne kadar Başkanın anılan yetkisinikullanabilmesi 5651 sayılı Kanun’un 8. Maddesinin (1) numaralıfıkrasında belirtilen suçların oluşmasına bağlı kılınmış ise de kuraldakastedilen, bu suçların işlendiğinin tespit edilmesi değil bunların işlendiğinedair yeterli şüphe bulunduğunun tespit edilmesidir. Maddesindebir kimsenin suçluluğuna ancak mahkemece karar verilebileceği güvence altına alınmaklabirlikte suç isnadında bulunabilecek makamlar konusunda herhangi bir belirlemeveya sınırlama yapılmamıştır.

  • [230] Madde 16 – Yüksek Disiplin Kurulu, Harp Okulu Komutanının başkanlığında; dekan, öğrenci alay komutanı, kurmay başkanı ve disiplin subayından oluşur.
  • Disiplin cezası ile cezalandırılan bir kişinin TSK’dan ayrılması durumunda önceden verilen disiplin cezasının infazı mümkün değildir[250].
  • Ayrım yapılması fiili bir durum olsa da, aralarında bir astlık-üstlük ilişkisi yoktur[138].

Ancak bu kabul, genel af müessesesi ve affın sonuçlarıyla bağdaşmamaktadır[415]. Maddesine göre, uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını verme yetkisi disiplin amirlerine aittir. Fıkrasında, disiplin amirlerinin, kurumların kuruluş ve görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tespit edilecek amirler olduğu belirtilmiş; 134. Fıkrasında da; disiplin kurullarının kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü, hangi memurlar hakkında karar verebilecekleri ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esaslar ile bunların yetki ve sorumlulukları gibi hususların Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır[360]. Soruşturmacıların tanıklara ve bilirkişilere yemin teklif etmesi mümkün değildir. Maddesinde, yüksek disiplin kurullarının inceleme ve araştırma yöntemleri arasında yeminli tanık ve bilirkişi dinlemek de sayıldığından, yüksek disiplin kurulunun cezalandırma yetkisine giren suçlarda soruşturmacıların bu yetkiye sahip olduğu kabul edilmektedir[355]. 657 SK’da aksine bir düzenleme olmadığından, disiplin amiri soruşturma kararını verdikten sonra bizzat kendisi soruşturma yapabilir[337].

Ancak hakim  kararına dayanmadığı gibi aynı şekil ve şartları haiz olmadığından Anayasanın 19. Maddesinde düzenlenen tutuklama müessesinden farklıdır. Ayrıca kapsamı geniş olup kesin sınırlara sahip değildir. Niteliği itibariyle geçici tutuklama suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilen yakalama müessesine daha yakın görünmektedir. Çünkü disiplini bozan eylemlere çoğunlukla suçüstü olarak el konulabileceği gibi, askeri disiplinin sağlanmasının gecikmesinden doğan sakıncanın da giderilmesi amacının her zaman göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Kanaatimizce kısa süreli de olsa göz hapsi cezaları sözleşmeye aykırılık teşkil edecektir. Şöyle ki; AİHS’de düzenlenen temel hak ve özgürlükler taraf ülkelerin göz önünde bulunduracağı asgari standartlardır. Maddedeki kriterleri arayacak ve buradaki kriterlerden hiç birine uymadığı gerekçesiyle ihlal kararı verecektir. Anayasa’nın 72.maddesindeki düzenleme, diğer maddelere göre özel hüküm  mahiyetine sahiptir. Dolayısıyla, Işıklar’a göre bir hak ve hürriyete ilişkin düzenlemede özel sınırlama bulunmasa bile vatan hizmeti kapsamında askerlik yükümlülüğü, genel hükme göre öncelikle uygulama alanı bulacaktır.[491] Diğer taraftan haklarla ödevler arasında genellikle simetrik bir ilişki, yâni bir yerde hak sahibi varsa onun karşısında da bir ödevli olduğu da bilinen bir husustur. Hukuk düzenimize göre, her Türk erkeği, askerlik söz konusu olduğunda hem bizatihi kendisi hak ve borç sahibi, hem de devlet ve diğer bireyler karşısında yükümlü konumundadır.

Cinsel taciz suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Cinsel taciz” başlıklı 105. Maddesinin gerekçesinde “cinsel yönden, ahlak temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesi[1]” olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun kapsamına, kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal etmeyecek nitelikteki cinsel davranışlar girmektedir. Suça konu olan cinsel davranışın vücut dokunulmazlığını ihlal edecek nitelikte olması halinde; TCK m.105 değil, suça konu fiilin niteliğine göre TCK m.102, 103 veya 104’de düzenlenen cinsel saldırı ve cinsel istismar suçları gündeme gelecektir. Cinsel taciz ile vücut dokunulmazlığını ihlal eden saldırı ve istismar suçları arasında en önemli fark, cinsel amaç taşıyan tacizde mağdurun vücuduna dokunulmaması, saldırı ve istismar suçlarında ise ani veya süreklilik taşısa da basit derecede veya nitelikli olacak şekilde vücuda cinsellik taşıyan fiillerle müdahale edilmesinden kaynaklanır. Rahatsız etme anlamını taşıyan taciz bir tür sarkıntılık olsa da, kanun koyucu sarkıntılık fiilini, mağdurun vücuduna ani ve devamlılık içermeyecek şekilde cinsel maksatlı dokunma olarak tanımlamıştır. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin 208/8 başvuru numaralı ve 31 Mayıs 2022 tarihli Taner Kılıç/Türkiye (No. 2) kararı, tutuklamanın ön koşulu olan “suç şüphesi” konusunda oldukça önemli tespitler içermektedir. Kararda ayrıca, insan hakları örgütlerinin ve aktivistlerinin suç oluşturmayan fiillerinin tutuklama kararlarına dayanak teşkil edip etmeyeceği hususunda belirlemelerde bulunulmuştur. Yargı Paketi olarak bilinen Teklif Taslağında ikinci kez mükerrirler bakımından dörtte dört infaz yerine dörtte üç infaz imkanı tanınıp, iyi halli olarak geçirilen bu süre zarfında hükümlünün koşullu salıverilmesinin yolu açılacağı, hatta denetimli serbestlik imkanın dahi ve hatta İnfaz Kanunu Geçici madde 10’dan dahi dörtte dört infazlı olanların yararlanabileceği düşünülmektedir. 7258 sayılı Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanunun 5.maddesine göre Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis veya şans oyunlarını oynayanlar mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından beş bin liradan yirmi bin liraya kadar idari para cezası ile cezalandırılır. 7258 sayılı Futbol ve diğer spor müsabakalarında mostbet güncel giriş ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanunun 5.maddesine göre Kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.

Maddesinin ilk cümlesinde yer alan, “Seçim suçlarından doğan kamu davası, seçimin bittiği tarihten itibaren altı ay içinde açılmadığı takdirde kovuşturma yapılamaz.” hükmünden kaynaklanmaktadır. Çünkü bu hükümde, bir seçim suçu ile ilgili soruşturmanın başlatılıp kamu davası aşamasına geçilmesi için öngörülen süre altı aydır. Bu sürenin çok kısa olduğu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda soruşturma ile ilgili süre kısıtlaması olmadığından bahisle, maddi hakikate ve adalete ulaşılması amacıyla seçim suçlarında da altı aylık sürenin kaldırılması ve en az iki yıl olarak değiştirilmesi isabetli olacaktır. 1- Genel AçıklamaSanık hakkında müstehcenlik suçundan açılan kamu davasında Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 226. Maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan “doğal olmayan yoldan” ibaresinin Anayasanın 12, 17, 20 ve 42. Maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesini … Bilinçli taksir ile muhtemel kast arasında farkı ortaya koyacak ve karışıklığı önleyecek, ceza sorumluluğuna ve adalete uygun kriterler ortaya koymak oldukça önemlidir. Bu açıdan yapılan nazari tartışmaların dikkate alınması gerekir. Esas itibariyle; kasttan doğan sübjektif sorumluluk konusunda “kastın muhtemeli olamayacağı” gerekçesiyle, doğrudan veya gayrimuayyen/belirli olmayan kast nazariyesini kabul etsek de, bugün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 21.

Maddesinde yer alanerişimin engellenmesi tedbiri keyfi müdahalelere karşı hiçbir güvenceiçermemektedir. Erişimin engellenmesi talebi konusunda sulh cezahakimliklerinin 24 saat içinde karar vermesi gerekmektedir ve bu sürece içeriksahiplerinin katılımı mümkün değildir. Bu kapsamda içerik sahipleri kararınverilmesi aşamasında iddia ve savunmalarını ileri süremedikleri gibi sonrasındada itirazları hiçbir şekilde dikkate alınmamaktadır. Dolayısıyla yüz binlerceiçerik, sahiplerinin haberi dahi olmaksızın saatler içerisinde, çelişmeli biryargılama yapılmaksızın verilmiş kararlarla sonsuza kadar erişime engellenmekteya da içerik çıkarılmaktadır. Mesela ABD’de yer alan bir içerik sağlayıcı sitenin yersağlayıcısının Kanada’da yerleşik bir şirket olduğunu varsayalım. Söz konususitede müstehcen görüntülere yer verdiği veya bahis oynatıldığı gerekçesiyleBTK başkanı tarafından içeriğin çıkarılmasına karar verildiğinde bu kararın ikiülkedeki yükümlülere tebliği ve içeriğin çıkarılmaması halinde de idari paracezası verilmesi gerekmektedir ki bu oldukça absürd bir durumdur. Anayasanın 6.maddesine göre hiçbir organ Anayasadan kaynaklanmayan bir yetki kullanamaz.Türkiye’nin egemenlik alanıyla hiçbir ilgisi olmayan kişilere yönelik yetkikullanılmasını öngören kural açıkça Anayasanın 6.